Maddi tazminat davası, Hukuka aykırı olan eylemler veya işlemler sebebiyle malvarlığında eksilme yaşayan kişi maddi tazminat davası açabilmektedir. TBK 51. maddesine göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirlemektedir. Maddi tazminat davaları ağırlıklı olarak haksız fiil veya sözleşmeye aykırılık hallerinde gündeme gelmektedir. Ancak maddi tazminat davası konusuna dayanak olabilecek birçok hukuki durum söz konusu olabilmektedir.
Malvarlığı dışında ayrıca manevi zarara uğranılmışsa ilgili kişi maddi manevi tazminat davası açabilmektedir. Manevi tazminat kişilik haklarının saldırı sebebiyle açılmaktadır. En çok manevi tazminat hakaret ve iftira hallerinde gündeme gelmektedir. Manevi tazminat konusu hakkında ayrıntılı bilgi için manevi tazminat davası başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
Maddi Tazminat Türleri, Görevli ve Yetkili Mahkeme
Maddi tazminat türleri nelerdir ? Güncel hayatta bir çok konuda maddi tazminat davası açabilmekle beraber en çok açılan maddi tazminat türleri;
- Boşanma davasında maddi tazminat
- Sözleşmeye aykırılık halinde açılan,
- Trafik kazası nedeniyle açılan,
- İş kazası nedeniyle açılan,
- Malpraktis davası sebebiyle açılan maddi tazminat davalarıdır.
Maddi tazminat davası, davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmaktadır. Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilmektedir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılmaktadır.
Maddi tazminata konu olaya göre maddi tazminat davasına bakmakla görevli mahkeme değişmektedir. Sözleşmeden doğan maddi tazminat davaları için görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olabilecekken ticari işten kaynaklanan maddi tazminat davasında görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olmaktadır..
Maddi Tazminatın Yasal Dayanağı, Davada Zamanaşımı
Maddi tazminat davaları, davaya konu olaya göre farklı kanun maddelerinde düzenlenmiştir yine olaya göre zamanaşımları da farklı kanun maddelerinde düzenlenmiş bulunmakta olup, farklı zamanaşımı süreleri vardır Bunlara şu şekilde bazı örnekler gösterilebilir;
Haksız fiil nedeniyle açılacak maddi tazminat davası Türk Borçlar Kanunu 46. Madde de düzenlenmiştir. TBK 72. maddesinde ise zamanaşımı süresine düzenlenmiştir. Şöyle ki tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğramaktadır.
Boşanma davası neticesinde maddi tazminat Türk Medeni Kanunu 174. Maddesinde düzenlenmiştir. TMK 178. maddesine göre maddi tazminat dava hakkı, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır.
Sözleşme ihlalinden kaynaklı maddi tazminat davaları TBK 146. maddesine göre on yıllık zamanaşımına tabidir.
Karayolları Trafik Kanunu 109. maddesine göre; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğramaktadır.
Maddi Tazminat Hesaplama, Şartları
Maddi tazminat davası hangi kanunda düzenlenmiştir? Maddi tazminat şartları, maddi tazminat hesaplama durumu manevi tazminat hesaplamasına kıyasla daha somut olup matematiksel hesaplamalarla belirlenmektedir. Temel olarak, uğranılan maddi kayıp, ilgililerin kusur oranı ve maluliyet oranına bakılmaktadır. Her olayın özelliği de hesaplamada önem arz etmektedir. Örneğin, ölüm sonucu talep edilecek maddi tazminat davasında uğranılan zararlar; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplardır. Bedensel zarar sonucu talep edilecek maddi tazminat davasında uğranılan zararlar; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır. Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanmaktadır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilememekte; zarar veya tazminattan indirilememektedir. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamamakta veya azaltılamamaktadır. Tazminat davalarındaki süreçlerde hak kaybı yaşamamak adına uzman bir avukat desteği almanızda fayda vardır.
Av. Elif Duygu NİZAMOĞLU