Her hak gibi iş sözleşmesinin feshi hakkı da dürüstlük kuralına uygun şekilde kullanılmak durumundadır. Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde fesih hakkının TMK-Madde 2 uyarınca dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı kullanılmasından yani feshin kötü niyetle yapıldığından bahisle istenen tazminata kötü niyet tazminatı denilmektedir.
KÖTÜ NİYET TAZMİNATI ALMANIN ŞARTLARI NELERDİR?
Kötü niyet tazminatı almanın şartları; işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması, iş güvencesi rejimi dışında olması (burada bahsedilen durum sigortasız çalışma değildir !) ve iş sözleşmesinin işveren tarafından kötü niyetli olarak feshedilmesidir. Bu üç şartın aynı anda saplandığı durumlarda, kötü niyet tazminatı talep edilebilmektedir.
HANGİ FESİH HALLERİ KÖTÜ NİYETLİ FESİH SAYILIR?
4857 sayılı İş Kanunun 17.maddesinde kötü niyet tazminatı düzenlenmekle birlikte ilgili kanunda kötü niyetli fesih halleri sayılmamış ‘’fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdiği durumlar’’ gibi genel bir ifade kullanılmıştır. Ancak aynı kanun maddesinin gerekçesinde bu duruma sadece bu hallerle sınırlı olmamak kaydıyla 2 tane örnek verilmiştir. Bunlar;
-İşçinin, işvereni hakkında şikâyette bulunması veya dava açması sebebiyle işveren tarafından işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi ve
-İşçinin işvereni aleyhine şahitlik veya tanıklık yapması sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda kötü niyet tazminatı gündeme gelecektir.
Başkaca hallere örnek vermek gerekirse; ‘’işçinin sendikaya veya bir siyasi partiye üye olması’’, ‘’ücretini istemesi sebebiyle iş sözleşmesine son verilmesi’’, ‘’sırf kıdem tazminatı ödememek için işçinin 1 yılı doldurmasına yakın işten çıkarılması’’, ‘’işyerinin işletilmesine zarar vermeksizin toplantı ve gösteri yürüyüşü yapması’’ veya ‘’sırf hamile olduğu için işten çıkarılması’’ gibi sebepler çoğaltılarak sayılabilir. Aşağıda bu duruma örnek bir Yargıtay kararı sunuyoruz.
Yargıtay 9. H.D. 2007/29103 E., 2007/26743 K., 1709.2007 T.,
‘’Dinlenen tanıklar davacının hamileliği nedeni ile istifasının istendiğini, davacının istifa etmediğini, doğumdan sonra da iş sözleşmesinin feshedildiğini açık bir şekilde belirtmişlerdir. Somut olayda davacının kötü niyet iddiası ve tanıkların belirtilen anlatımları karşısında işverence makul ve meşru bir nedene dayanıldığı da ispat edilememiştir. Buna göre davacının kötü niyet tazminatı isteği kabul edilmelidir.’’
Burada önemli olan iş sözleşmesinin dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olarak feshedilmesidir.
KÖTÜ NİYET TAZMİNATI MİKTARI NE KADARDIR?
İş kanunu madde 17 uyarınca ihbar tazminatının 3 katı tutarında ki miktar kötü niyet tazminatının miktarıdır. Bu duruma örnek vermek gerekirse 4 yıl o işverenin yanında çalışmış işçinin ihbar süresi 8 haftadır. 8 haftanın 3 katı alınarak 24 haftalık yani 6 aylık süre bulunur ve işçinin aldığı son maaş ile 6 ay çarpılarak kötü niyet tazminatının miktarı bulunacaktır.