ilamsız icra takibine itiraz nedir ? Kanun koyucu tarafından alacaklı olduğunu iddia eden kişiye herhangi bir belgeye dayanmaksızın icra takibi yapması imkanı tanınmıştır. İcra takibi yapılması ile birlikte icra dairesi borçluya ödeme emri gönderir. Borçlu ödeme emrini aldıktan sonra icra takibine karşı İcra ve İflas Kanunu madde 62 uyarınca edebilir. Borçlunun bu itirazına ilamsız icra takibine itiraz denir. İcra takibine itiraz borca itiraz – faize itiraz - yetkiye itiraz ve imzaya itiraz olmak üzere 4 çeşittir. İtiraz icra takibine itiraz dilekçesi verilmesi suretiyle yapılır.
İlamsız icra takibine itiraz süresi borçlunun ödeme emrini tebliğ almasından sonra 7 gündür. İcra takibine itiraz sonucu icra takibi durmakta ve alacaklı alacağını tahsil edebilmek adına icra işlemlerine devam edememektedir. İcra takibine devam etmek isteyen alacaklı artık itirazın iptali davası veya itirazın kaldırılması davası açmak zorundadır.
Borca İtiraz & Faize İtiraz
Borçlu olduğu iddia edilen kişiye karşı başlatılan icra takibi sonucu borçluya tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlunun borcu olmadığı yönünde ki ilamsız icra takibine itiraz etmesine borca itiraz denmektedir. Borçlu borca itiraz dilekçesi işe itiraz yaparken borcun hiç doğmamış olduğunu, borcun muaccel olmadığını (vadesi gelmediğini) veya borcu ödendiğini belirtebilir.
Borca itiraz borcun tamamına karşı yapılabileceği gibi borcun bir kısmına yönelikte yapılabilir. Buna borca kısmi itiraz denir. Borçlu olmadığını iddia eden kişinin faize de itiraz etmesi gerekmektedir. Zira ortada borç yoksa borca işlemiş bir faizde olmayacaktır. Ancak faize itiraz edilmesinin unutulması halinde takip faiz yönüyle kesinleşecek ve faiz icra takibinde ki borçludan tahsil edilecektir. Bu sebeple borçlu olmadığını düşünen icra takibi borçlusunun borca ve faize itiraz etmesi gerekmektedir.
Yetkiye İtiraz & İmzaya İtiraz
Yetkiye itiraz icra takibinde yetki kurallarına uyulmaması sebebiyle gündeme gelmektedir. Şöyle ki; alacaklı kural olarak yer olarak yetkili yerdeki icra dairesinde icra takibine geçmekle mükelleftir. Ancak bazı hallerde yer itibariyle icra takibi yetkisiz icra dairesinde başlatılmaktadır. Bu takdirde borçlu ilamsız icra takibine itiraz etmesi icra dairesinin yetkisine yönelik olur. Yetkiye itiraz edilmesi ile birlikte icra takibi durur ve alacaklı icra dosyasında başkaca işlem yapamaz. Ancak borçlu yetkiye itiraz etmezse icra dairesi yetkili hale gelir.
Yetki itirazı ile birlikte alacaklı borçlunun itirazını kabul ederek icra takibini yetkili yere taşıtabilir. Bununla birlikte alacaklı takibin yetkili icra dairesinde yapıldığını düşünüyorsa bu takdirde itirazın iptali veya kaldırma davası açar, bu durumda yetkiye ilişkin itirazı mahkeme karara bağlar.
İcra takibine dayanak belgede ki imzanın kendisine ait olmaması sebebiyle borçlu ilamsız icra takibine itiraz edebilir. Buna takdirde de icra takibi durur. Daha sonra alacaklı taraf dava açar. Davada mahkeme bilirkişi aracılığı ile belgede ki imzanın borçluya ait olup olmadığını tespit ettirir ve çıkan sonuca göre mahkeme karar verir.
İlamsız İcra Takibine İtiraz Usulü
ilamsız icra takibine itiraz icra takibinin yapıldığı icra dairesine yapılmaktadır. İlamsız icra takibi itirazı edilmesi için ödeme emrinin tebliğinden itibaren itirazın 7 gün içinde yapılması gerekmektedir. Süresi geçtikten sonra yapılan itiraz reddedilecektir.
Ancak borçlu elinde olmayan sebeplerle (örn: hastalık, kaza vs) itiraz süresini kaçırmışsa gecikmiş itiraz yoluna başvurabilecektir. Gecikmiş itiraz icra dairesine değil, icra mahkemesi ne yapılır ve mahkeme itiraz hakkında yargılama yaparak karar verir. İtirazı mahkeme kabul etmezse borçlunun menfi tespit davası açması gerekecektir. İlamsız icra takibi itirazı borca, faize, yetkiye, imzaya ayrı ayrı yapılabileceği bunların tamamına veya somut olaya göre bir kaçına yönelik yapılabilir.
Bu konuda daha fazla bilgi edinilmesi için icralık olanlar ne yapmalı ve icra davası adlı yazılarımızı okuyabilirsiniz. İcra itirazı konusunda bir icra avukatı na danışılması ve itirazın avukat eşliğinde yapılması olası hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından önem arz etmektedir.
Av. Ömer Erkuş